Hatay’da kim kaybetti?..
Hatay’da resmi olmayan sonuçlara göre; AKP yarışı kazandı. Az bir farkla seçimi kaybeden CHP’li Lütfü Savaş’ın sonuca itiraz süreci ise devam ediyor… CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görevlendirmesiyle gelişmeleri yerinde izlemek üzere bir heyet Hatay’da. CHP’den peş peşe tepki açıklamaları geliyor. Kıran kırana geçen yarışla ilgili Savaş, “Hatay halkının sandık iradesi tam olarak tecelli edene kadar mücadelemiz sürecek. Bir tek oyun bile takipçisi olacağız” dedi. Genel Başkan Özel, “Hatay halkının iradesine sonuna kadar sahip çıkacağız” sözleriyle tepkisini dile getirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Hatay’da hakkın hukukun hâkim olmasını bekliyoruz” görüşünü paylaştı. CHP’nin Genel Başkan Yardımcıları başta hemen her kademesinden de tepki açıklamaları var. Yani seçim öncesinde, özellikle de adaylaşma sürecinde Lütfü Savaş’ın arkasında pek durmayan, hatta aday gösterilmesine şiddetle karşı çıkan veya hiçbir şekilde renk vermeyen, suskun kalan kim varsa hepsi Hatay’a odaklanmış durumda. Savaş’ın yanında ve hakkının yenmemesi adına ülkenin her yanından ses veriyorlar…
***
Malum parti içinden gelen “sakın yapmayın seçim kaybedilir” tepkilerine karşılık daha başta Genel Başkan Özel, Hatay’daki başkan kararımız tarihi olacak diyerek oyunu hayli yüksek bir dozda başlattı. Buna odaklı tartışmalar, öngörüler devam ederken gerçekten de tarihi bir olay yaşandı ama bu daha çok gel-gitlerle dolu karmakarışık bir süreç ve siyasi acemilik anlamında. Lütfü Savaş anketler öyle gösteriyor diye önce aday ilan edildi, ancak depremin yıldönümünde Hatay’da yuhalanmasıyla durum vazgeçebiliriz noktasına evrildi. Hatta aday tanıtım toplantısında adı okunmadı, CHP’nin 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde yarışacak büyükşehir belediye başkan adaylarının bulunduğu tanıtım filminde görüntüsü de yer almadı. Dolayısıyla Savaş’ın adaylığı olacak- olmayacak tartışmalarıyla papatya falına dönüştü… Her kafadan bir ses çıktı ve CHP’de, Genel Başkanlık makamı da, adaylık eşiğinde beklemeye alınan Savaş da olabildiğince yıprandı… Hem de son dakikaya kadar… Sonuçta da Savaş, “Ya beni aday gösterirsiniz ya da ben bağımsız olarak çıkar, size de kaybettiririm” diyerek resti çekti. Sinir hakimiyeti ve taktiksel üstünlükle de Hatay’a başkanlık adaylığını kazandı. Daha doğrusu Özel, CHP istemese de buna mecbur kaldı!..
***
Dolayısıyla evet bu yerel seçimdeki CHP’nin başarısı açık ve net. Bu bağlamda da Özgür Özel, Bülent Ecevit’in Genel Başkanlığı’ndan sonra ilk kez CHP Türkiye’de birinci parti oldu bunun da mimarı benim, hem de benim aday tercihlerime yönelik eleştirilere, tartışmalara rağmen diyebilir. Ekrem İmamoğlu da oyunu ben kurdum, başarı da en büyük pay benim hakkım noktasında olabilir. Mansur Yavaş ise hem İmamoğlu’ndan 10 puan daha yüksek oy aldım, hem Ankara ve ülke genelinde milliyetçi oyları bizim tarafa çektim şeklinde konuşabilir… Sonuç olarak da CHP’de üç ayaklı bir başarıdan söz edilebilir. Ama Hatay denildiğinde ve CHP’lilerin sandık sonucuna yaptıkları itirazlara dönük “Hatay’ı da kazanarak başarımızı taçlandıracağız” şeklindeki konuşmalarına bakıldığında durum daha bir başka aslında… AKP’nin özellikle yüksek enflasyon, pahalılık ve emeklilerin beklentilerinden kaynaklı konjonktürel dezavantajlarıyla yüklü ülkede esen siyasi rüzgarın etkisiyle Hatay’da bile CHP’nin bizzat Lütfü Savaş’ı ötelemesi, yıpratması olmasaydı kıran kırana geçen böyle bir seçimin sonucu belki farklı olabilirdi… Bu durumda da “Hatay’daki seçmen iradesinin sonuca yansıması noktasında üstümüze düşen vazifeyi yapacağız” diyen CHP’lilere Savaş’ın “daha önce neredeydiniz” deme hakkı var elbette…